Perşembe, Ağustos 17, 2006

Ye #14 : Makarna



Etkinlik için düşündüm taşındım. Herkesin sevdiği ve yapacağı bir konu olsun istedim. Bir ay zarfında her evde zaten yapılacak bir şey olmasını özellikle tercih ettim.(Sevgili Şeyma'nın Salatalar konusu da aklımdaydı bu sebeple) Kızlara makarna nasıl diye sordum, 'biraz kısıtlı bir konu değil mi, sadece sos sonuçta' diye ukalalık ettiler. Ben de 'kısıtlı olan sizsiniz, memleketimin erişte, mantı, İtalya'nın lazanya, ravioli, tortellini, Uzakdoğu'nun noodle tarifleri aklınıza bile gelmiyor' dedim. (Bizim hatunların bunların evde yapılabildiğini bildiklerinden bile şüpheliyim gerçi)

Makarnanın tarihçesi ile ilgili birşeyler yazayım diye internette biraz dolaştım. Çinliler ve İtalyanlar epey bir kavga etmişler, hatta Araplar, Koreliler bile sahip çıkmışlar makarnaya. Hemen hemen her kültürde yerini almış yani makarna.

Küçükken annemin 'bir de makarna haşlarım, olur biter' dediğini hatırlıyorum. Makarna, pilav için zaman kalmayınca ana yemeğin yanına yapılan bir yemekti. Şimdi ise sınıf atladı, en lüks lokantaların menülerinde bile kendine ait bir sayfası var. Bari bir de etkinliği olsun dedim ve makarnayı seçtim, umarım beğenirsiniz.

Makarna tariflerinizi 15 Eylül 2006 tarihinde yayınladıktan sonra linklerini ve katıldığınız şehir/ülkeyi e.umur@hotmail.com adresime bildirebilirseniz sevinirim. Blogu olmaya arkadaşlar da çektikleri fotoğraf ve tariflerini gönderebilirler, gerçekten çok memnun olurum. Logo için word dosyasını burada bulabilirsiniz.

Bir ay vaktiniz var, bol bol makarna haşlayın, aman dikkat edin, sakın kilo almayın :)

Not: Logo için kullandığım fotoğrafı internette yabancı bir siteden aldım, üzerinde biraz oynadım. Sonradan kaynağı belirtmek için çok aradım, ama bulamadım.Artık kusura bakmasınlar.

Salı, Ağustos 15, 2006

Salata Ye #13



Sayılı gün çok çabuk geçiyor, Salata Ye etkinliği günü geldi, çattı, bir sonraki etkinlik benim olduğu için pek heyecenlıyım.

Salata deyince benim aklıma ilk roka salatası geliyor. Bazen sabah kahvaltısında bile canım çekiyor, abartma deyip vazgeçiyorum valla. Ben küçükken eve roka girdiğini hiç hatırlamam, bazen dayım balık alırken roka da alırdı, annem yıkayıp onun önüne koyardı sadece. Şimdi ise bir roka delisiyim, benim sayemde ofisdeki kızlar, hatta ablamlar bile alıştılar, sürekli roka salatası yapıyorlar, hatta hatta, annemin yanına gittiğimde bahçeden roka topla gel dedi, şoka girdim. Bu sebeple ilk olarak parmesanlı roka salatası resmi koyayım dedim. (yoksa roka küser bana:) Roka salatasını parmesan, beyaz peynir, tulum peyniri ya da bol domates ile yapıyorum, üzerine sos olarak muhakkak nar ekşisi+limon+zeytinyağı+tuz karışımı döküyorum. Off yine canım çekti...



Ordu'da anneme 'bugünlerde buralarda hangi salata moda' diye sordum, hiç tereddütsüz nohut salatası deyip, sonra da dolaptan haşlanmış soya fasulyesi çıkarttı, bununla salata yap dedi. Ben de bahçeden roka, maydanoz, biber, nane toplayıp yukarıdaki salatayı yaptım, çok güzel ve faydalı bir salata oldu.



Tesadüfen ertesi gün teyzem gelirken nohut salatası getirmişti, haşlanmış nohut, küçük küçük doğranmış haşlanmış havuç, domates, salatalık, yeşil biber, maydanoz ve ince ince kıyılmış marulu katrıştırmış, üzerine zeytinyağ ve limon sosu dökmüş idi. Her iki salatayı de yemekle değil, beş çayında pasta, börek yanında tükettik.

Salı, Ağustos 01, 2006

Yine yeşillendi fındık dalları.



Beş günlüğüne annemin yanına memlekete gittim. Temmuz sonu, fındık öncesi bizim oraların en hareketli zamanıdır, fındık zamanı (fındığın durumuna göre Ağustos'un 5'inden sonra başlanıyor toplanmaya) ise ayrı bir telaş olur, herkes işinde gücünde olur. O yüzden iyi oldu, fındık telaşı başlamadan epeydir görmediğim insanları, akrabalarımı, kuzenlerimi gördüm. Bu sefer fotoğraf makinamı da yanıma aldığım için herşeyin fotoğrafını çektim. Annemin patlıcan fidelerine dadanan böceklerin, çok sevimliler diye fotoğrafını çekince annemden azar bile işittim.(fotoğraf bulanık çıkmış, o yüzden eklemedim)


Bu yengemin balkonundan küpe çiçeği.(adı küpe çiçeğiydi değil mi?)

Normalde Pazar akşamı dönerdim, Pazartesi günü bizim kasabada pazar kurulduğu için bir gün ertelemiştim dönüşümü, iyi ki de ertelemişim, miting yüzünden yedi saat yollar kapalı kaldı.İnsanın boğazına düşkün olmasının faydaları...



Bizim oralarda yufka açılır, sacda kurutulur ve saklanır. Gerektiğinde suda ıslatılarak arasına peynir, kıyma, ya da çekilmiş fındık+şeker karışımı konarak börek yapılır. İşte bu yufka, o yufka.



Bu da pazardan aldığımız mantar. Annem temizleyip bol soğan ile kavurdu. Çok lezzetli olmuştu ama yola çıkacağım için fazla yiyemedim, aklımda kaldı.