Çarşamba, Nisan 26, 2006

Ben Döndüm.




Bir Çin seyahatim daha sona erdi, aslında seyahatin süresi 8 gündü ama mesafe bu kadar uzak olunca yorgunluğu atmak da bir o kadar sürüyor. Bu sefer çok enteresan şeyler yemedim ama bir kere daha anladım ki Çin mutfağının bir sınırı yok, herşey yenebilir. Ve yemekler ne kadar güzel, değişik olsa da insan alıştığı lezzetleri özlüyor. Seyahatimizin son günlerine doğru bir Uygur lokantasına gittik, pide ve yoğurt bu kadar mı güzel gelebilir insana. Eve döner dönmez de ilk işim simit-beyaz peynir yemek oldu.



Fotoğraflar bir japon restoranından, fotoğraf makinamı götürmediğimden bir yada iki yemek fotoğrafım var. Pilavı yapmayı ilk fırsatta evde deneyeceğim.

Cuma, Nisan 14, 2006

Son filmler ve Çin



Çin Seddi, Pekin; merdivende oturan nokta benim :)


Bu hafta son olarak 2 film seyrettim ve böylece bir festival daha bitti.

Pazartesi Söz: Habibe'ye senin seçtiğin Çin filmine bak, bir de benimkine bak dedim, çok mutluyum. Çok güzel bir filmdi. Hem konu iyiydi, hem de çekimler muhteşemdi. Zaten Çin'in en büyük bütçeli filmi imiş ve Oscar adayıymış.


Perşembe Venedik Taciri : Al Pacino,Jeremy Irons ve Shakespeare.Daha ne olsun?


Bugünden itibaren 10 gün kadar yokum. Çin'e gidiyorum. Geçen sene fotoğraf makinamı kaybettiğim için bu sene götürmüyorum, döndüğümde gördüklerimi değil (çok ilginç yerlere gitmeyeceğim zaten), yediğimi içtiğimi anlatırım artık.Çok istememe rağmen yöresel yemeklere de katılamıyorum, gerçi geriye dönüp baktım da blogumda bayağı bir yöresel yemek yayınlamışım, aklımda olanları da gelince yapacağım

Pazartesi, Nisan 10, 2006

Tiramisu ve filmler


Bu hafta sonuna kadar hiç tiramisu yapmamıştım. Aslında yemesini seviyorum ama yapmak için hiç hevesim olmamıştı. Bu hafta yapmamın sebebi ise arkadaşlarımın mascarpone peynirli tiramisuyu merak etmeleri ve benim Paristen mascarpone getirmiş olmam. Tam nette tarif bakınırken, Yeşim tiramisu yapmış bende onun tarifini ufak tefek farklarla uyguladım. Nutella kullanmadım, sheridan yerine baileys koydum ve labne peyniri yerine 250 gr. Mascarpone koydum. Sonuç başarılı.

İstanbul'da film festivali maratonu sürüyor,geçen hafta seyrettiğim filmler:

Pazartesi Gabrielle: Festivalde bir İsabelle Huppert filmi seyredelim bari deyip gittik ama bence sıkıcıydı.

Çarşamba Aşk ve Sigara : Güzel bir filmdi, özellikle de müzikler.

Cuma Gerçeğin ötesinde : Colin Firth, Kevin Bacon'dan başarılı bir filmdi, tabii yönetmen Atom Egoyan.

Cumartesi Biletler ve Balon : Biletler 3 yönetmenden 3 öyküydü, Balon ise Soderbergh'den Amerikan toplumu üzerine bir filmdi, bence ikisi de güzeldi.

Pazar Kutsal Kadeh ve Klimt : Kutsal Kadeh'e son anda yetiştim, iki biletim vardı ama merdivende oturup seyrettim, film çok komikti. Klimt, film olarak biraz yorucuydu ama konu Klimt olunca bir de Malkovich oynayınca herşey seyredilebilir. Zaten Takeshi'den sonra her film güzel geliyor insana....

Pazartesi, Nisan 03, 2006

Film Festivali-1


Film festivali zamanı her sene en keyifli zamandır benim için, ama her sene aynı zamanlarda birşeyler olur, keyfim yarım kalır. Mesela bir seferinde taşınmıştım,(gerçi eşyaları içeri atıp, yerleştirme işini anneme ve ablama bırakıp sinemaya gitmiştim, hala aleyhimde delil olarak kullanılır zaman zaman), geçen sene ikinci haftasında Çin'e gitmiştim, biletlerim yanmıştı. Bu sene de son 3 gününü Çin yüzünden kaçırıyorum ama o zamana kadar keyfini çıkaracağım.Hem bu sene ofisin Avrupa yakasına taşınması sebebiyle 19.00 seanslarını da yakalayabiliyorum.

Her sene gittiğim filmleri bir yere not edeyim derim, ya elim varıpta edemem, ya da notları kaybederim. Bu sene madem kaybedemeyeceğim bir günlüğüm var, gittiklerimi yazayım dedim.

Cumartesi, festivalin ilk günü iki filme gidebildim.

Ateşkes: süperdi, festival sonrasında sinemalara gelecek, herkese tavsiye edeceğim.

Takeshi: Habibe'nin bana kazığı oldu.Topu topu bir film seçti, o da herhalde festivalin en kötüsüdür. Hicran da bizimle olabilmek için kapıdan bilet alıp geldi. Film sonrası Habibe ''diğerlerinin değerini bilin diye bunu seçmiştim'' dedi. Ama yemedik. Hala film iyiydi de acaba biz mi anlamadık diye düşünüyorum.

Pazar sabahı, lisedeki müdür muavinimiz Mehmet Alkan'ın şimdi müdürlük yaptığı okulda verdiği ve artık geleneksel olan brunch'a gittik. (bu sene 6. kez düzenlediler) Bizim tanıdığımız öğretmenlerden fazla katılan yoktu, ama birçok arkadaşı ve özellikle de uzun zamandır görmek istediğim eski dostum Dilek'i gördüm. Çok mutlu oldum.

Pazar günü öğleden sonra iki film seyredebildim.

Mary: Ben beğendim, insana yaşadığı hayatı sorgulatan bir filmdi. En azından benim için öyle oldu.

Ben bir seks bağımlısıyım : Küçük bütçeli,neşeli ve komik bir filmdi, bayağı eğlendim.

Pazar akşamı eve döndüğümde bitkin düşmüştüm, arka arkaya 2 film için yaşlanmışım dedim kendi kendime. Nerede 5-6 saat hiç kalkmadan film seyrettiğimiz günler :)

Filmler ile ilgili tüm bilgileri www.iksv.org adresinden alabilirsiniz.Ben afişi oradan aldım zaten